Halisiz rabitanin ustunde yazılmış şiirler gönderen adamlar vardı bir zamanlar.
Kurşun kalemin agirligi vardı üstünde
Nazım hikmetin yasanmisligini
Aşkını yazmıştı parmakları
Kadınım demişti
Hosgeldin kadınım.
Sevilmeliydi kadınlar
Diyor ya şair:
"Elleri nar cicegini ezer gibi "
Naif narin kırmadan sevmeliydiniz bizi.
Şiir vaktinin ne zaman geleceği belli olmuyor efendim.seni uykundan uyandirip ansızın,
Geri göndermiyor yarı ölüm durumuna.
Ezan sesleri horoz ötüsleri,
Pencereden gelen ayazda usumussundur de hani
Cekmissindir perdeni
Sen sevgilim
En güzel uykularin faili
Benden aldığını sana eklesin şimdi
Bu ezanlarin sahibi
Yorgunluğundan bosvermisliginden,
Salaş ruhunun son emelinden
Yalnızlığını saklamandan gitmenden,
Bir tek ben anlasaydim seni.
Ellerimin hiç yanaklarında olmayacagini bilmek
Ruhun ne kadar yakınsa
Herşeyin uzak
Biz diye birşeyi dillendirmeyi bilmem sevgilim
Nihayetinde sen bana gelmeyeceksin.
Hep gelecekmiş gibi duran sensin
Her seferinde kaçan benden.
Şimdi artık sende kendi yoluna
Cevrilmelisin
Uykular tutmuyor nicedir.
Deli insanlarin sorunları bunlar
Neyi kafana taktiysan uyutmuyor
Neyi sevdiysen
Son uyku misali
Bir turlu doyulmuyor.
Sevgilim sen şimdi kim bilir hangi şehirde kimin solugundasin.Hangi gözlere isabet edersin de ben bilmem.
Hangi havayı solursun
İrmaksiz misin susuz mu
Yolunu mu bulamadın sonunu mu
Sana gel demeyecegim artık.Sen yolu biliyorsun.
Sana gitmeler yakisirken
Bana gelmen doğru olmazdı zaten.
E o halde git
Neyi bekliyorsun
Çık hayatımdan git
Girmedigin bilmedigin duvarlar ardında gölge oyunu yapma
Geleceksin diye kandırma
Senin olmayacagini bende,
Yahut hiç olmayışımi sinende
Kuşlar bile biliyor
Beni kandırma
Çıkartma kelebeklerimi kozalarindan
Hazirlik yaptırma
Sen en iyisi
Beni hiç yorma
Yorma.
31.07.2016
05:36
30 Temmuz 2016 Cumartesi
28 Temmuz 2016 Perşembe
Yorgun yureginden gozbebeklerinden operim
Sevgilim sana o kadar yakınım ki
Bir sarhosun mısraları kadar
Tutarsizim
Seni her sevdigimde
Yeniliyorum yalnızlıgima
Seni her hissettiğimde kelimelerim karışıyor.
Başım dönüyor sevgilim sessizlikte.
Seni
Senin olmadığın vakitlere anlatiyorum çünkü
Merak etme yalnızlığın emin ellerde
Benim yüreğimde
En sığ köşede
Ama haberin olsun
Artık yalnizligimi paylaşmak istiyorum.
Dolmuslarda nerden nereye geldiğini bilmemek hoş bi olgu değil.
Oysa yanımda olsaydın böyle olmazdı
Oysa yanımda olsaydın
Ben omzunda olurdum
Bi müddet sacmalardim elbet.
Seni nasıl sevdiğimden, neden sevdiğimden bahseder dururdum.
Oysa sevmenin sebebi yoktur sevgilim.
Oysa şu an akan yaşlar senin sebebin değil.
Ben sadece duygusal biriyim.
Beni anlayabildigin hissedebildigin kadar,
Oysa ben omzunda yaslanabilirim
Oysa ben
Seni
Hiç kımsenin
Sevmedigi kadar
Sevebilirim
Oysa ben seni ömrüm boyunca düşünebilirim
Sevgilim. .
Seninle aşka yolculuk açsak. .
Korkuyorum sevgilim
Korkuyorum gidişinden
Korkuyorum hiç gelmeyecek zamandan
Korkuyorum senden
Yanısıra gidişinden
Kokundan
Ruhundan
Tesadüf gibi görünen kader den
Korkuyorum ruhum
Keşke benim içim olsan
Keşke benimle olsan
Benim olsan
Bende var olsan
Seni gecenin hükmünde melekler sahitliginde
Sevginin en saf halinden öpüyorum
Bence artık bize bu lazim
Aşk lazım
Yorgun yüreğinden öperim
28.07.2016
00:59
cery.
Bir sarhosun mısraları kadar
Tutarsizim
Seni her sevdigimde
Yeniliyorum yalnızlıgima
Seni her hissettiğimde kelimelerim karışıyor.
Başım dönüyor sevgilim sessizlikte.
Seni
Senin olmadığın vakitlere anlatiyorum çünkü
Merak etme yalnızlığın emin ellerde
Benim yüreğimde
En sığ köşede
Ama haberin olsun
Artık yalnizligimi paylaşmak istiyorum.
Dolmuslarda nerden nereye geldiğini bilmemek hoş bi olgu değil.
Oysa yanımda olsaydın böyle olmazdı
Oysa yanımda olsaydın
Ben omzunda olurdum
Bi müddet sacmalardim elbet.
Seni nasıl sevdiğimden, neden sevdiğimden bahseder dururdum.
Oysa sevmenin sebebi yoktur sevgilim.
Oysa şu an akan yaşlar senin sebebin değil.
Ben sadece duygusal biriyim.
Beni anlayabildigin hissedebildigin kadar,
Oysa ben omzunda yaslanabilirim
Oysa ben
Seni
Hiç kımsenin
Sevmedigi kadar
Sevebilirim
Oysa ben seni ömrüm boyunca düşünebilirim
Sevgilim. .
Seninle aşka yolculuk açsak. .
Korkuyorum sevgilim
Korkuyorum gidişinden
Korkuyorum hiç gelmeyecek zamandan
Korkuyorum senden
Yanısıra gidişinden
Kokundan
Ruhundan
Tesadüf gibi görünen kader den
Korkuyorum ruhum
Keşke benim içim olsan
Keşke benimle olsan
Benim olsan
Bende var olsan
Seni gecenin hükmünde melekler sahitliginde
Sevginin en saf halinden öpüyorum
Bence artık bize bu lazim
Aşk lazım
Yorgun yüreğinden öperim
28.07.2016
00:59
cery.
26 Temmuz 2016 Salı
Ruhu bedensiz, bedeni ruhsuz birakamiyorum
Ruhunla vucudunun bir olmadığı gerçekliğini düşündüm bugün.
Bence çok az yerde denk geliyorlardı
Mesela her üzüldüğümuzde bayilmiyor, her guldugumuzde de sevinmiyorduk.
Ama şunu fark ettim ki
Heyecanlandigimizda tepkilerimiz nerdeyse bizi ele veriyordu.
Ruhun ve bedenin bütünleşmesi
O eşsiz an.
İçinin kıpır kipir olması . .
Midenin kramplari
Nabzının hızlanması
Tansiyonun değişmesi
Ellerin
ellerinin,avuç iclerinin terlemesi
Ve bunları dengelemek için derin nefes alıp verişin
Ruh nerde bunlar olurken;
Sadece tek birşeye odaklanmış şekilde.
O kokuya.
Büyülü çekim gücünü yükselten o eşsiz kokuya.
Daha fazla içine çekebilme derdinde akcigerler o kokuyu.tüm kapasitesini buna ayarlamış biçimde nefes al ve ver!
Bazı anlar vardır
Kendini kedi yavrusu gibi hissedersin.
Daha da yaklaşmak istersin o kokuya
Bilirsin ki kokuyu sevmissindir ama
Olay kokuda değildir.
Olay tam da ruh ile bedenin birleştiğinin göstergesini
Senin gormendir.
Duymandir
Bulmandir.
Ya da
Olmandir.
Olay senin hissettigindir.
Seni hissettigimde koşmam gerektigini anladigimdir.
Ya senden aksi istikamete son hızla kosmaliyim
Ya da
Sana kosmaliyim.
Bu benim gitme seklim.
Ya kendimden giderim.
Ya da
Senden giderim.
Ortası mümkün olmuyor
Duramiyorum sıfır noktasında.
Ruhu bedensiz, bedeni ruhsuz birakamiyorum.
Ruhundan öperim. .
26.07.2016
20:58
cer.y
Bence çok az yerde denk geliyorlardı
Mesela her üzüldüğümuzde bayilmiyor, her guldugumuzde de sevinmiyorduk.
Ama şunu fark ettim ki
Heyecanlandigimizda tepkilerimiz nerdeyse bizi ele veriyordu.
Ruhun ve bedenin bütünleşmesi
O eşsiz an.
İçinin kıpır kipir olması . .
Midenin kramplari
Nabzının hızlanması
Tansiyonun değişmesi
Ellerin
ellerinin,avuç iclerinin terlemesi
Ve bunları dengelemek için derin nefes alıp verişin
Ruh nerde bunlar olurken;
Sadece tek birşeye odaklanmış şekilde.
O kokuya.
Büyülü çekim gücünü yükselten o eşsiz kokuya.
Daha fazla içine çekebilme derdinde akcigerler o kokuyu.tüm kapasitesini buna ayarlamış biçimde nefes al ve ver!
Bazı anlar vardır
Kendini kedi yavrusu gibi hissedersin.
Daha da yaklaşmak istersin o kokuya
Bilirsin ki kokuyu sevmissindir ama
Olay kokuda değildir.
Olay tam da ruh ile bedenin birleştiğinin göstergesini
Senin gormendir.
Duymandir
Bulmandir.
Ya da
Olmandir.
Olay senin hissettigindir.
Seni hissettigimde koşmam gerektigini anladigimdir.
Ya senden aksi istikamete son hızla kosmaliyim
Ya da
Sana kosmaliyim.
Bu benim gitme seklim.
Ya kendimden giderim.
Ya da
Senden giderim.
Ortası mümkün olmuyor
Duramiyorum sıfır noktasında.
Ruhu bedensiz, bedeni ruhsuz birakamiyorum.
Ruhundan öperim. .
26.07.2016
20:58
cer.y
20 Temmuz 2016 Çarşamba
Mahmur gozlerinden, tozlu anilarindan
Anı oyunu oynayacagim bugün
Nasıl mi oluyor.
Bi şarkı açıyorsun.kulakligi kulagina takiyorsun.
Şarkıda bi kelimeye takiliyorsun
Ne canlaniyorsa artık hafizanda yazıyorsun
Hadi başlayalım.
Ben sıla'nin yan benimle şarkısını açtım.
"Aman cancazım etme " diyordu.
Cancazım kelimesi bana cocuklugumun en güzel gunlerini hatırlattı.ilkokuldan beri evimiz okula uzak olduğunda 8yil aynı servisci amcamizla gidip geldik.
~Ali amcam~
Amcam olsa bu kadar severdim.Belki daha çok seviyorumdur.Herşeyini çocuklara adamış çok tahammüllu bir adamdı.telefonu çaldığında artık kim arıyordu bilmiyorum ama çok severdi o kisiyi.
Cancazımmm diye açardı.Bi sevinç beliriverirdi ses tonundan kuşlar ucusurdu.
Ali amca bizi Mantar restorantin parkına götürürdü.O zamanlar çok meshurdu orası.Restoranti yıktılar gerçi şimdi.Her cuma ailemizden izin alarak yarım saatlik park eglencemizi tamamlardik.Deli gibi salincaga binerdik.Biz küçük oldugumuz zamanlar büyükler bizi sallardi.Sonra biz büyüdük.ufakliklari biz sallamaya başladık.Öyle eglenirdik ki.
Şimdi hiçbir çocuk o zamanlardaki gibi eglenmiyor onu fark ediyorum.
Servisle gelip giderken o zamanlar kaset devri vardı tabi.sabahtan kaset verirdik Ali amcamiza.gidiş dönüş o kasetteki şarkıları dinlerdik.
En sevdiğimiz şarkıya geldiğinde başa sardirir bi daha dinlerdik.Radyoda o zaman da radyo viva populerdi.
Servisin ya en önüne oturacaktin.yada en arkaya.genelde arka dortluye son sınıf abiler ablalar otururdu.Biz de son dersten önceki teneffuste servis gelmiş mi diye okul bahçesine bakardık.geldiyse teneffuste kalemligimizi cantamizi yada ceketimizi öndeki koltuğa koyar yer tutardik.
Ne komikmis :)
Ruyalarimda o zamanlar tek endişem servisi kaçırma korkusuydu.ev uzak olunca bide bi nevi hakliymisim.
Napsin ufacık çocuk iki dolmusla okula gidip gelmek kolay değil.
Bi keresinde su çiçeği olmuştum.zaten bi kere oluyor da neyse :)
Ali amcam 5 gün ödevlerimi öğretmenden alıp eve getirmisti geri kalmasın okuldan diye.Ne yüce adammissin sen be Ali amcam.
Servisin arkasında ECE yazardı.bizde anlam veremezdik.çocukları da yoktu Ali amcamla Ayşe teyzemin.Bu ECE kimdi.Birgün sorduk.
ECE kim diye.
Kral,başkan,dost anlamindaymis.
Ece derlermis arkadaşları ona.Ne büyük anlami vardı o zamanlar şimdi daha da büyüdü.
Ecenin sadece bi kız isminden ibaret olmadığını o yaşta öğrenmiştim.hemde tecrübeyle sabitti.
O zamanlar yabancı şarkı çok bilmezdik de
İsmini yıllar sonra öğrendiğim, ogrenmek için cirpindigim bi şarkı vardı.Tabi o zamanlar shazam falan yok.Sözlerini desen ufacık çocuk nerden bilsin italyancayi da internete gitsin yazsın.bırak interneti bizim eve bilgisayar 7.sınıfta geldi.8.sınıfta internet :D
Aydınlanma döneminde öğrendim şarkıyı.
««Tiziano ferro Perdonooo »»
5.sınıfın tek yabancı muzigiydi benim için.sadece perdono kısmını bilirdik.bide şey vardı.Kayahan.
Bizimkisi bir ask hikayesi :) klipte beyaz atla kız ve oğlan vardı gözümün önüne geldi.Deli gibi dinlerdik.
Tuğba diye arkadaşım vardı.2sinifta gelmişti bizim okula.aynı mahallede olduğumuzdan bize okulla ilgili bilgi sormaya gelmişti sabahın köründe.ben pijamalarla dağınık sacla kapıyı açınca şok olmustuk haliyle.yabancı birini beklememek uyku mahmurlugu.Hala hatirlarim o anı.Tombis yanakları vardı.aynı Servisle okula gitmemiz, aynı sınıfa kayıt yaptırması,sıra arkadasim olmasıyla bir, yillarin gecip de babasının isinden dolayı Denizliden ayrılması. .
İçimde buruk bi yaraydi.bir kaç defa aramıştı beni telefonda aglasmistik.Cocukluk arkadaşlıkları bambaşka.yıllaaarr yıllar sonra bulduk birbirimizi.sımsıkı sarıldık.Cocuklugumdu o benim.En masum uykudan uyanmış pijamali saçları dağınık gözleri şişmiş halim.Buram buram cocukluktu.
Sanırım bu kadar anı yeterli bugunluk :)
Belki ilerde torunlarim okur
Tabi evlenirsem :D
Hoşçakal
Mahmur gözlerinden
Tozlu anılarından öperim . .
21.07.2016
00:40
cer.y
19 Temmuz 2016 Salı
Opuyorum kirpik uclarindan, avuclarindan . .
Ben buraya bir şey yazcaktim ama
Ne yazcaktim :)
Birazdan aklıma gelir de biraz sacmalamam lazım sanırım.karalamalardan sonra güzel şeyler gelir diye bi inancim var tıpkı gereksiz insanlarin degerini daha sonradan minnetle andigimiz gibi.Gerekliyi anlamamıza ona ulasmamiza yardımcı olduğu gibi. .
Fakat az önceki ana dönüp keşke yazmayı düşündüğüm şeyi hatirlasaydim da bu bunaltıcı zihin oyununu oynamasaydim.
Neyse
Gelmeyecek herhalde.
Aklıma gelen farklı birbirinden bağımsız şeylerden bahsedeyim o halde.
Bir de böyle deneyelim.
Bugün eski bi tisortumle karşılaştım.(şu an hapsurmaktan çılgına dönüyorum sanırım alerjim başladı).geyik desenli tisortumu sevmistim.Böyle de bagliliklarim vardı eşyalara karşı.sanırım psikolojik bi durum ama ben o konuya deginmeyecegim. Tabiki de onu atmakla atmamak arasında kararsız kalırken ben atmayi tercih ettim.Eski modası geçmiş geyik dostuma son selami caktiktan sonra ona veda ettim.zamanında guzel din.
Herşey gibi. .
Buldum yazacagim şeyi.Çağrışımlar sağolsun.beynimin impulslarini seveyim.Canlarimm.
Şunu düşündüm.
Şimdi havalardan şikayet ediyorduk ya sıcak olduğuna dair.bunaltıcı sicaklardan sıkışmıştık.Ne kadar da sıcak diye muhabbetler aciyorduk.ilk cumlelerimiz bunlardı.ondan sonra ordan konu konuyu açıyordu.Şimdi biraz rölantideyiz o ayrı mesele de.
Ben sevmiştim havaların sıcak oluşunu bile.
Soguk oluşunu daha çok severdim elbet de yine de şikayet ederdik.Ne kadar usuduk buz tuttuk,dondum yaa muhabbetlerini canlandirir gibiyim.
Muhtemelen onları da severim
Ne de güzel konusursun sen öyle. .
Zaten hayat sikayetleri sevmekle de güzel değil mi . .
Sikayetini bile sevecegimiz tahammülümüz olan ruhlara gelsin.
E onlar da bi zahmet bize gelsin 😉
Öpüyorum kirpik uçlarından. .
Avuclarindan
19.07.2016
22:22
cer.y
Ne yazcaktim :)
Birazdan aklıma gelir de biraz sacmalamam lazım sanırım.karalamalardan sonra güzel şeyler gelir diye bi inancim var tıpkı gereksiz insanlarin degerini daha sonradan minnetle andigimiz gibi.Gerekliyi anlamamıza ona ulasmamiza yardımcı olduğu gibi. .
Fakat az önceki ana dönüp keşke yazmayı düşündüğüm şeyi hatirlasaydim da bu bunaltıcı zihin oyununu oynamasaydim.
Neyse
Gelmeyecek herhalde.
Aklıma gelen farklı birbirinden bağımsız şeylerden bahsedeyim o halde.
Bir de böyle deneyelim.
Bugün eski bi tisortumle karşılaştım.(şu an hapsurmaktan çılgına dönüyorum sanırım alerjim başladı).geyik desenli tisortumu sevmistim.Böyle de bagliliklarim vardı eşyalara karşı.sanırım psikolojik bi durum ama ben o konuya deginmeyecegim. Tabiki de onu atmakla atmamak arasında kararsız kalırken ben atmayi tercih ettim.Eski modası geçmiş geyik dostuma son selami caktiktan sonra ona veda ettim.zamanında guzel din.
Herşey gibi. .
Buldum yazacagim şeyi.Çağrışımlar sağolsun.beynimin impulslarini seveyim.Canlarimm.
Şunu düşündüm.
Şimdi havalardan şikayet ediyorduk ya sıcak olduğuna dair.bunaltıcı sicaklardan sıkışmıştık.Ne kadar da sıcak diye muhabbetler aciyorduk.ilk cumlelerimiz bunlardı.ondan sonra ordan konu konuyu açıyordu.Şimdi biraz rölantideyiz o ayrı mesele de.
Ben sevmiştim havaların sıcak oluşunu bile.
Soguk oluşunu daha çok severdim elbet de yine de şikayet ederdik.Ne kadar usuduk buz tuttuk,dondum yaa muhabbetlerini canlandirir gibiyim.
Muhtemelen onları da severim
Ne de güzel konusursun sen öyle. .
Zaten hayat sikayetleri sevmekle de güzel değil mi . .
Sikayetini bile sevecegimiz tahammülümüz olan ruhlara gelsin.
E onlar da bi zahmet bize gelsin 😉
Öpüyorum kirpik uçlarından. .
Avuclarindan
19.07.2016
22:22
cer.y
18 Temmuz 2016 Pazartesi
Cunku ben agzi aci biberle yakilan cocuk olmadim
Ben hiç ağzı acı biberle yakılan çocuk olmadım.
Hep iyi çocuk eğilimli bi birey gibi davrandım.Belki sende oylesindir.Belki yalnızca annen sana öyle öğretmiştir.
Ama benim annem bana sorgulamayı da öğretti bilir misin?
Neden diye sordum.
Neden böyleydi.
İlkokulun çoğu gunlerini hatırlamam ama bi kaç ani kalmış hafızamda.
İbrahim hocamiz şöyle demişti.
"Dünyanın en zor sorusudur *neden?* kelimesi"
O zaman daha bi anlamistim nedeni,niçin i. .
Neden kaybettiğimi,neden mutlu olduğumu,neden mutluluklardan sonra mutsuzluklarin tren vagonlari gibi geldiğini.oysa ben o zaman böyle dusunuyordum çocuk aklimla.
Ama daha sonradan farkına vardim ki mutsuzluk da mutluluk da vardı dünyada.ikisinden biriydi bizim yaşadığımız.
Kısmi zamanlarda boşluğa düştüğümu ogrenmedigim zamanlari saymazsak . .
Bir insani bilmedigin zamanlar daha mi güzel oluyordu.?.
Tanıyınca büyüsü mu kaçıyordu?
Ben bunları ogrenmek istiyorum.
Ya da aslında begendigimiz bedenlere hayallerimizi yukleme sekli miydi bu.
Daha bir çok sorum var.Çok ugrastiriyor kafami.Mesai yaptırıyor.Mesele en ufagindan sırtımdan vuran rüzgar yarın boynumu tutar mi?
Benim gibi hisseden başkaları da var mi?
Zamanı kısıtlı insanlarin,sevgiden kacmalarina sebep olan ne?
Hayallerinin içinde (benim)olamamanin sebebi ne?
Neden dünyamda değilsin?
Neden ben bunun için çaba gostermenin gereksizligine inaniyorum artık?
Ya da boşver.
Cunku hepimizin bahaneleri var
Hadi şimdi basladigim noktaya geri dönüp kufredesim var.
Çünkü ben ağzı acı biberle yakılan çocuk olmadım.
E bu saatten sonra da yakmazlar herhalde.
İyi çocuk egilimli olmayi da bıraktım.
Hoşçakal. .
19.07.2016
00:35
cer.y
Hep iyi çocuk eğilimli bi birey gibi davrandım.Belki sende oylesindir.Belki yalnızca annen sana öyle öğretmiştir.
Ama benim annem bana sorgulamayı da öğretti bilir misin?
Neden diye sordum.
Neden böyleydi.
İlkokulun çoğu gunlerini hatırlamam ama bi kaç ani kalmış hafızamda.
İbrahim hocamiz şöyle demişti.
"Dünyanın en zor sorusudur *neden?* kelimesi"
O zaman daha bi anlamistim nedeni,niçin i. .
Neden kaybettiğimi,neden mutlu olduğumu,neden mutluluklardan sonra mutsuzluklarin tren vagonlari gibi geldiğini.oysa ben o zaman böyle dusunuyordum çocuk aklimla.
Ama daha sonradan farkına vardim ki mutsuzluk da mutluluk da vardı dünyada.ikisinden biriydi bizim yaşadığımız.
Kısmi zamanlarda boşluğa düştüğümu ogrenmedigim zamanlari saymazsak . .
Bir insani bilmedigin zamanlar daha mi güzel oluyordu.?.
Tanıyınca büyüsü mu kaçıyordu?
Ben bunları ogrenmek istiyorum.
Ya da aslında begendigimiz bedenlere hayallerimizi yukleme sekli miydi bu.
Daha bir çok sorum var.Çok ugrastiriyor kafami.Mesai yaptırıyor.Mesele en ufagindan sırtımdan vuran rüzgar yarın boynumu tutar mi?
Benim gibi hisseden başkaları da var mi?
Zamanı kısıtlı insanlarin,sevgiden kacmalarina sebep olan ne?
Hayallerinin içinde (benim)olamamanin sebebi ne?
Neden dünyamda değilsin?
Neden ben bunun için çaba gostermenin gereksizligine inaniyorum artık?
Ya da boşver.
Cunku hepimizin bahaneleri var
Hadi şimdi basladigim noktaya geri dönüp kufredesim var.
Çünkü ben ağzı acı biberle yakılan çocuk olmadım.
E bu saatten sonra da yakmazlar herhalde.
İyi çocuk egilimli olmayi da bıraktım.
Hoşçakal. .
19.07.2016
00:35
cer.y
17 Temmuz 2016 Pazar
Gelecek de bir gun gelecek
Bu sefer sorunlarimizi unut--(muş) gibi yaparak yaziyorum.Yazmak istedim nedense bugün.
Yeterince yalnız kaldım kafami dinledim.Bu bitmek bilmeyen dünya telaşı içinde neyi paylasamadik.Biz çok küçük birer parcaydik.hiddetleniyorum son olaylara.Ama bunlardan bahsetmek istemiyorum artık.Duyarsizlikla suçlayacak kimsem yok.Ne de olsa ben onu birileri okusun kaygısıyla yazmıyorum ki.Ben beni bilmiyor muyum?
Kendimle konuşma bicimim bu.Benimle konuşmayı unutmuş iç sesim olarak hatta biz ona öyle demeyelim de ben iç sesimin Sesini kapatmış,birazcık kismistim diyelim.
Surda kendime yazdiklarimda silme tuşunu kullanmak istemiyorum.O yüzden ne dusunduysem o sevgili iç sesim.
Artık umarım mutlusundur.
Seni gün yüzüne çıkarmak bana da iyi geliyor.
Senin sesini kistigimda bi yanım buruk.Ama bazen sensizlik de iyi geliyor.Sen beni yargilamazsin biliyorum.Senin sesini kistigimda, actigim en kısa zamanda bana tripler atmassin.
Ustelik ben sanat degilim ki;
Ne toplum ne de sanat için olayım.
Ben kendim icinim.Senin icinim.
Tabi diğer yanimi buldugumda belki biraz değişiklikler yapilabilir bu konuya :)
Emin olmamakla birlikte umut ediyorum gelecek zamana.
Bu inancsizligimi kıracak biri mutlaka okumayi bilir beni.Zira kapağı çok da göz alici olmayan bir kitap gibiyim.okudukça sevecek beni bazıları.herkes değil. .
Herkes olmasın.. bazıları sevecek,bazıları gelecek, bazıları baş ucu kitabı yapacak,bazıları okumayı yarım bırakacak,bazıları tamamlayacak ama unutacak ve sadece biri beni anlayacak.
Ama anlayacak ha,
"Oyle beni bi tek sen anladin o da yanlış anladın " durumunda değil. .
Beni anlaman dilegiyle
İyi okumalar . .
17.07.2016
23:05
cer.y
Yeterince yalnız kaldım kafami dinledim.Bu bitmek bilmeyen dünya telaşı içinde neyi paylasamadik.Biz çok küçük birer parcaydik.hiddetleniyorum son olaylara.Ama bunlardan bahsetmek istemiyorum artık.Duyarsizlikla suçlayacak kimsem yok.Ne de olsa ben onu birileri okusun kaygısıyla yazmıyorum ki.Ben beni bilmiyor muyum?
Kendimle konuşma bicimim bu.Benimle konuşmayı unutmuş iç sesim olarak hatta biz ona öyle demeyelim de ben iç sesimin Sesini kapatmış,birazcık kismistim diyelim.
Surda kendime yazdiklarimda silme tuşunu kullanmak istemiyorum.O yüzden ne dusunduysem o sevgili iç sesim.
Artık umarım mutlusundur.
Seni gün yüzüne çıkarmak bana da iyi geliyor.
Senin sesini kistigimda bi yanım buruk.Ama bazen sensizlik de iyi geliyor.Sen beni yargilamazsin biliyorum.Senin sesini kistigimda, actigim en kısa zamanda bana tripler atmassin.
Ustelik ben sanat degilim ki;
Ne toplum ne de sanat için olayım.
Ben kendim icinim.Senin icinim.
Tabi diğer yanimi buldugumda belki biraz değişiklikler yapilabilir bu konuya :)
Emin olmamakla birlikte umut ediyorum gelecek zamana.
Bu inancsizligimi kıracak biri mutlaka okumayi bilir beni.Zira kapağı çok da göz alici olmayan bir kitap gibiyim.okudukça sevecek beni bazıları.herkes değil. .
Herkes olmasın.. bazıları sevecek,bazıları gelecek, bazıları baş ucu kitabı yapacak,bazıları okumayı yarım bırakacak,bazıları tamamlayacak ama unutacak ve sadece biri beni anlayacak.
Ama anlayacak ha,
"Oyle beni bi tek sen anladin o da yanlış anladın " durumunda değil. .
Beni anlaman dilegiyle
İyi okumalar . .
17.07.2016
23:05
cer.y
12 Temmuz 2016 Salı
Simdi sen gidiyorsun ya git ellerin durur mu onlar da gitsinler
Sevgilim bana ayirabilecegin on beş dakikayı sonra sana iade edeceğim.
Ama ilk olarak bana vaktini vermelisin.
Daha sonra bu iadeleri sevgimle yapacağım ama konumuz bu değil.
Neyse hevesim kırıldı artık anlatmiyorum.
Bi müddet hoşçakal. .
Ama ilk olarak bana vaktini vermelisin.
Daha sonra bu iadeleri sevgimle yapacağım ama konumuz bu değil.
Neyse hevesim kırıldı artık anlatmiyorum.
Bi müddet hoşçakal. .
8 Temmuz 2016 Cuma
Senin masumiyetini, bilgelik zamanlardan kalma sirlari
Bak bugün sana, gitmek istedigim ama kaldığım zamanlardan kalma bir yazıyı okuyacağım.
" Gidelim buradan.
Senin masumiyetini, bilgelik zamanlarından kalma sırları, dünyanın bütün sabahlarını yanımıza alıp da gidelim. Hesap etmeden, haritaya bakmadan gidelim.
Ölelim diyecektim az kalsın. Ölmeyelim. Hiç ölmeyelim Anna.
Sarılalım diyecektim az kalsın. İçimden böyle şeyler de geçiyor işte. Sarılalım, dudakların… Tamam sustum.
Gitmek istemezsen bir şiir miktarı kadar otursak diyorum. Şiir kalsın istersen, sadece otursak. Oturmasan da olur benimle, sadece ellerimi tut. Ellerimi tutma dilersen sadece yüzüme bak. Yüzüme bak ama Anna, yüzüme bak. Gözlerime bak, gözlerimin içine bak.
Gözlerimin içine bakmaktan korkma Anna.
Sen adımını attığın andan itibaren Hira dinginliğine dönüşecek ortalık.
Tanrı bizimle de konuşur belki."
Böyle demiş Tarık Tufan amcamiz.
Benim sabah uyandığımda geliyor bu dizeler aklima.bilhassa
"Senin masumiyetini, bilgelik zamanlardan kalma sırları" diye baslayip gerisini hatirlamasam da döndüruyorum zihnimde.Hatta bir gün sabaha kadar bunu döndurmüştüm de sabah devamini okumak için elim telefona gitmişti.Nerden rastladigim bilinmez bu satırlara.Ben hep tesadüf yaşadım zaten.Aynı bu satırlar gibiydim.Parmaklarim birşeyler karalar, zihnimin derinliklerinde yatan o kör çocuğu parmaklarim şekillendirdi.Bende kör çocuğuma parmağımda hayat kurdum onu giydirdim satır başlarında.
Bilirsin satır başları soğuk olur.
Ne yazacagini bilememenin ayazi vardır üstümde.Sonradan acilirim da kör cocugumun üstüne yazlık kıyafetlerini giydirip devam ederim zaman zaman.
Sen beni bilmezsin güzel adam.Bende seni bilmem.Daha birbirimizi bilecek daha birşey yasamamis olmanin burukluğu var.Yaşamış da gelmişiz birbirimize.Ben ondan uzağım böyle sana.
İçimde sana sarılıp uyumanin telaşı bile oluyor ya ben onu anlatamıyorum bu kör çocuğa.Sabah sabah gözleri mahmur uykusunu almış bi çocuk bu ne kadar kör de olsa.dünyasının gün ışığı umut.Bilirsin körlerin dünyası daha renkli daha güzel olur derler.Çünkü icinde hayal gücü var.Çünkü icimdesin.Seni de ben sekillendiriyorum istedigim gibi hayal gücümle.Hayal gücümun ürünü sözlerin, hareketlerin henüz seni bilmemenin hüznü ile..
Hadi artık
Gidelim buralardan
Senin masumiyetini,bilgelik zamanlarindan kalma zamanları,dünyanın bütün sabahlarini alip da gidelim senle. .
Gelir misin benle . .
Benimle?
09.07.2016
09:56
cer.y.
Benim sabah uyandığımda geliyor bu dizeler aklima.bilhassa
"Senin masumiyetini, bilgelik zamanlardan kalma sırları" diye baslayip gerisini hatirlamasam da döndüruyorum zihnimde.Hatta bir gün sabaha kadar bunu döndurmüştüm de sabah devamini okumak için elim telefona gitmişti.Nerden rastladigim bilinmez bu satırlara.Ben hep tesadüf yaşadım zaten.Aynı bu satırlar gibiydim.Parmaklarim birşeyler karalar, zihnimin derinliklerinde yatan o kör çocuğu parmaklarim şekillendirdi.Bende kör çocuğuma parmağımda hayat kurdum onu giydirdim satır başlarında.
Bilirsin satır başları soğuk olur.
Ne yazacagini bilememenin ayazi vardır üstümde.Sonradan acilirim da kör cocugumun üstüne yazlık kıyafetlerini giydirip devam ederim zaman zaman.
Sen beni bilmezsin güzel adam.Bende seni bilmem.Daha birbirimizi bilecek daha birşey yasamamis olmanin burukluğu var.Yaşamış da gelmişiz birbirimize.Ben ondan uzağım böyle sana.
İçimde sana sarılıp uyumanin telaşı bile oluyor ya ben onu anlatamıyorum bu kör çocuğa.Sabah sabah gözleri mahmur uykusunu almış bi çocuk bu ne kadar kör de olsa.dünyasının gün ışığı umut.Bilirsin körlerin dünyası daha renkli daha güzel olur derler.Çünkü icinde hayal gücü var.Çünkü icimdesin.Seni de ben sekillendiriyorum istedigim gibi hayal gücümle.Hayal gücümun ürünü sözlerin, hareketlerin henüz seni bilmemenin hüznü ile..
Hadi artık
Gidelim buralardan
Senin masumiyetini,bilgelik zamanlarindan kalma zamanları,dünyanın bütün sabahlarini alip da gidelim senle. .
Gelir misin benle . .
Benimle?
09.07.2016
09:56
cer.y.
7 Temmuz 2016 Perşembe
Sevgilim
Sevgilim
Ne seni artık ben tutabilirim bu yürekte
Ne de sen kalabilirsin olduğun yerde
Kalbimiz hala carpiyorken
Gelmelisin sende
Ne seni artık ben tutabilirim bu yürekte
Ne de sen kalabilirsin olduğun yerde
Kalbimiz hala carpiyorken
Gelmelisin sende
Biz mi ?
Ben neyi merak ediyorum biliyor musun?
Neden O'nu merak ettigimi merak ediyorum.
Sonucunu bulamadigim sonsuz bir algoritma gibi döngü içindeyim.
Neden sabahtan aksama merak içindeyim diyorum kaç gündür.
Hormonlardan mi bunlar.
Freud olsa ne derdi ben tahmin ediyorum da buraya yazmiyim.bunlar hep hormonlardan diyim bende.
İnsan sanırım sevdigini merak ediyor.Gizemli olmak da iyi birşey ama yanlış yerlere itebiliyor kimi zaman.
Sosyal medyanın suçu çok bu durumda.
Ben benimsiyorum ya
Benim olmasa bile benimsiyorum O'nu.
Işte bu da kibirlenmeme yetiyor.
Neden bu döngü içindeyiz biz.
Aşk bu mu?
Bu ne ?
Kimleri merak ederiz mesela.Seni ilgilendirmeyen birini merak etmezsin herhalde.Neden beni ilgilendiriyor peki?
Gün boyu O'nu düşünmemin sebebi neydi ey Tanrım. .
Şimdi yağmur yağıyor Tanrı beni serinletirken O'nu kavuruyor.Kendimi çoğu zaman hayal kurarken bulmanın, yastigima sarılıp gözlerimi kapatıp düşüncelere dalmamin sebebisin ki zihnimde dönüp duruyorsun müstakbel varlığım.
Son zamanlarda senden uzakta kalıyorum.Bu biraz kibrimden.kendi kendime internetimi kapatislarim,telefonu sessize alislarim,varlığını gördüğümde o bildirimleri tekrar tekrar okuyuslarim; biliyorum sacmaliyorum..
Çünkü biz olmayacağız.
Olmayacaksak da uzaklaşmanın vakti geldi diyorum zaten.Bu kadar birbirimize sarilmayalim her günümüz bizle dolmasin..
Sen çıkıp gittiğinde benim kırılgan hayatımdan, ben kirilmaya devam edeceğim bi müddet daha.Ongorebiliyorum.
Sezen aksu şarkısı gibiyim bu aralar."Git" şarkısı özellikle.. Onca git demesine rağmen
Gitme dur yalan söyledim diyor ya.sevdiğinin arkasından gitme diyislerini şöyle dillendiyor.Doğru değil ayrılığa daha hiç hazır degilim.
Aramızda yaşanacak yarım kalan birşey var.Gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim. .
İnsan tanımaya çalıştıkça o hep hayatımda var gibiydi diyor be.hep bi parcasiymis gibi değil mi. .
Saclarini parmaklarının arasında dolastirasi geliyor.
Güzel olurdu da
O'na hem alışmak hem de alismamak lazım diyorum.Ben bu işin içinden cikamam belli.
Bi işaret bekliyorum
Daha ne bekledigimi bilmeden.
Hayatıma neler getirecegini bilmeden O'nu merak etmeye ve ozlemeye devam ediyorum.
Keşke benim olsan.
Biz olsak. .
07.07.2016
21:42
Neden O'nu merak ettigimi merak ediyorum.
Sonucunu bulamadigim sonsuz bir algoritma gibi döngü içindeyim.
Neden sabahtan aksama merak içindeyim diyorum kaç gündür.
Hormonlardan mi bunlar.
Freud olsa ne derdi ben tahmin ediyorum da buraya yazmiyim.bunlar hep hormonlardan diyim bende.
İnsan sanırım sevdigini merak ediyor.Gizemli olmak da iyi birşey ama yanlış yerlere itebiliyor kimi zaman.
Sosyal medyanın suçu çok bu durumda.
Ben benimsiyorum ya
Benim olmasa bile benimsiyorum O'nu.
Işte bu da kibirlenmeme yetiyor.
Neden bu döngü içindeyiz biz.
Aşk bu mu?
Bu ne ?
Kimleri merak ederiz mesela.Seni ilgilendirmeyen birini merak etmezsin herhalde.Neden beni ilgilendiriyor peki?
Gün boyu O'nu düşünmemin sebebi neydi ey Tanrım. .
Şimdi yağmur yağıyor Tanrı beni serinletirken O'nu kavuruyor.Kendimi çoğu zaman hayal kurarken bulmanın, yastigima sarılıp gözlerimi kapatıp düşüncelere dalmamin sebebisin ki zihnimde dönüp duruyorsun müstakbel varlığım.
Son zamanlarda senden uzakta kalıyorum.Bu biraz kibrimden.kendi kendime internetimi kapatislarim,telefonu sessize alislarim,varlığını gördüğümde o bildirimleri tekrar tekrar okuyuslarim; biliyorum sacmaliyorum..
Çünkü biz olmayacağız.
Olmayacaksak da uzaklaşmanın vakti geldi diyorum zaten.Bu kadar birbirimize sarilmayalim her günümüz bizle dolmasin..
Sen çıkıp gittiğinde benim kırılgan hayatımdan, ben kirilmaya devam edeceğim bi müddet daha.Ongorebiliyorum.
Sezen aksu şarkısı gibiyim bu aralar."Git" şarkısı özellikle.. Onca git demesine rağmen
Gitme dur yalan söyledim diyor ya.sevdiğinin arkasından gitme diyislerini şöyle dillendiyor.Doğru değil ayrılığa daha hiç hazır degilim.
Aramızda yaşanacak yarım kalan birşey var.Gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim. .
İnsan tanımaya çalıştıkça o hep hayatımda var gibiydi diyor be.hep bi parcasiymis gibi değil mi. .
Saclarini parmaklarının arasında dolastirasi geliyor.
Güzel olurdu da
O'na hem alışmak hem de alismamak lazım diyorum.Ben bu işin içinden cikamam belli.
Bi işaret bekliyorum
Daha ne bekledigimi bilmeden.
Hayatıma neler getirecegini bilmeden O'nu merak etmeye ve ozlemeye devam ediyorum.
Keşke benim olsan.
Biz olsak. .
07.07.2016
21:42
6 Temmuz 2016 Çarşamba
Seni sevmedigim kadar sevebilmenin gayreti ile . .
Neden hep şiirler kadınlara yazılır gibi gösterilir.
Erkeklere yazılan şiirler yok mudur?
Güzel sevmeyi bilen erkeklere, avuç içlerinde teninin kokusunu bırakan adamlar yok mudur?
Yahut kadın sevdiği adamin ellerinden avuciclerinden opemez mi ?
Kirpiklerinden opulmek sadece kadınlar için olmamalıydı zaten.
Güzel gözlü adamların güzel kirpikleri . .
Bunun için gayet de ideal duruyor düşününce. .
Seni sevmedigim kadar sevebilmenin gayretiyle, elmacık kemiklerinden öperim . .
06.07.2016
23:43
Erkeklere yazılan şiirler yok mudur?
Güzel sevmeyi bilen erkeklere, avuç içlerinde teninin kokusunu bırakan adamlar yok mudur?
Yahut kadın sevdiği adamin ellerinden avuciclerinden opemez mi ?
Kirpiklerinden opulmek sadece kadınlar için olmamalıydı zaten.
Güzel gözlü adamların güzel kirpikleri . .
Bunun için gayet de ideal duruyor düşününce. .
Seni sevmedigim kadar sevebilmenin gayretiyle, elmacık kemiklerinden öperim . .
06.07.2016
23:43
İyi oldu bi nevi yenilenme tazelenmeydi benim için.
Zaten o eski ismimi de sevmemistim daha sonradan.
Değiştirmek için de pek bi gayretim yoktu.
Şimdi hiç daha önce var olmamış gibi
Yeniden yazmak
Yine de zor gelmiyor
Ne de olsa ben yazmayi seviyorum.yazabildigim kadar
Herkes kendinde olanları yazıyor
Ben ise bende olmayanları
Aramızdaki herkes ile fark bu . .
Zaten o eski ismimi de sevmemistim daha sonradan.
Değiştirmek için de pek bi gayretim yoktu.
Şimdi hiç daha önce var olmamış gibi
Yeniden yazmak
Yine de zor gelmiyor
Ne de olsa ben yazmayi seviyorum.yazabildigim kadar
Herkes kendinde olanları yazıyor
Ben ise bende olmayanları
Aramızdaki herkes ile fark bu . .
Kaydol:
Yorumlar (Atom)